Monday 2 May 2011

gibi gibiyim gibiyim gibi gibiyim...

gerçekten bir yolculuk olduğu için midir ki yaşam, her yola koyulduğumda beni üzerine düşündürüyor. ve cevapsız bırakıyor.

nereye?

gerçekten bir cevabım yok. kendi cevabımı veremiyorum en azından.
ve bu durum ile ilgili gerçekten canımı sıkan birşey var ki; o da bu durumun gerçekten canımı sıkmaması.

sıkışmış hissediyorum. güpegündüz üsküdardan beşiktaşa geçerken bir klostrofobi atağı örneğin...

içimde belli belirsiz bir birşeyler yapmak isteği. aslında belirsiz olan istek değil sanırım, belirsiz olan ne yapacağım kısmı, ne yapmak istediğim kısmı. içimdeki istek vücut bulup, libas giyinip insana karışamıyor. benimle bile yan yana omuz omuza gelemiyor.

içimde gibi, düşüncemde gibi... gibi gibi...
belli belirsiz ve gibi. kendimi nitelemek için kullanabildiğim sıfatlar bunlar işte. aslında çok da iyi anlıyorlar beni.
zayıf sıfatlar olmalarına rağmen beni  nasıl da alabildiğine ortaya koyuyorlar.

belli belirsiz bir gibiyim ben.

No comments:

Post a Comment